Sean Baker, Los Angeles(Tangerine), Florida (The Florida Project) veTeksas'tan (Red Rocket) sonra, Cannes Film Festivali 'nden prestijli Altın Palmiye ödülüyle ayrılan yeni filmi Anora ile rotasını Amerika Birleşik Devletleri'nde çizmeye devam ediyor. Prince of Broadway' in ardından New York ' a dönen Amerikalı yönetmen, bu kez kamerasını Anora'nın ya da tercih ettiği adıyla Ani 'nin(Bir Zamanlar... Hollywood 'da ve Çığlık'ta izlediğimizMikey Madison) yaşadığı Rus mahallesi Brighton Beach'e çeviriyor.
Bir hostes barında eğitmenlik yapan Ani, boş zamanlarında da eskortluk yapmaktadır. Her zamanki gibi bir gecede -erkekler erkek gibi davranır, çıplak dansçılar müşterilerle sohbet eder, cazibelerini kullanarak paraları toplarlar-heykelsi güzelliğe sahip genç kadın, genç bir Rus olan Ivan(Mark Eydelshteyn) ile tanışır.
Annesinin eteğinden yeni kurtulmuş bu toy genç, ona bir Rus oligarkın oğlu olduğunu söyler. Bu, kendini sınıf atlamış biri olarak gören, elini kolunu sallayarak gezdiği ve şafak vakti metroya bindiği sefil bir hayatı geride bırakmayı hayal eden Ani için bulunmaz bir nimettir. Hikaye genel olarak Pretty Woman'ı anımsatsa da, Sean Baker aslında daha çok James Gray ve onun Little Odessa 'sını anımsatıyor.
New York 'lu yönetmen, etkileyici bir kurgu ve son derece hızlı değişen skeçler aracılığıyla, tedirgin de olsa neşeli bir ilk yarıda, ultra zengin gençliğin mahremiyetine, olduğundan şüphelendiğimiz gibi bir bakış atmamızı sağlıyor. Ailelerinden uzakta olmanın avantajını kullanan iki aşk kuşu (Ivan'ın ailesi Rusya'dadır, kendisi ise büyük aile evinde yalnız yaşamaktadır), bir hevesle Las Vegas'a uçarlar, çünkü orada uyuşturucunun daha iyi olduğu söylenmektedir.
Eğer tempo hızlıysa, bu hızlı aşk hikâyesi de onları doğrudan mihraba götürür. Ancak çok geçmeden Ivan'ın ailesi durumu öğrenir ve New York'taki Rus toplumundan yardım ister. Bu durum filmin en komik sahnelerinden birine yol açar; Ermeni rahip Toros(Karren Karagulian) aile tarafından iki genci düğünü iptal etmeye zorlamakla görevlendirilir.
Gerçek bir Ortodoks sansürcü olan Baker'a, bir arabacı gibi küfreden ve bir dişi aslan gibi dövüşen Ani karşısında ne yapacaklarını şaşıran, dondurma dolabı görünümlü iki Nikel Çekmececi Igor (Yuriy Borisov) ve Garnick(Vache Tovmasyan) eşlik eder. Çünkü Sean Baker, Gölge Vaatler versiyonundaki kana susamış Ruslar klişesine asla düşmüyor. Seçilen topluluk, mafya tınıları taşıyan dramatik bir film izlenimi verse de, Anora zaman zaman komik bir komedi-dramaya dönüşüyor ve bazı replikler incelikle işleniyor.
Nefes kesici bir çekiciliğe sahip olan Mikey Madison'ın karakteri feminist olduğu kadar kadınsı, çatlak olduğu kadar da güçlü. Modern bir Altın Palmiye sahibi için güçlü bir portre olan filmin canlı yönetmenliği, New York'un gece hayatının ve gençliğinin çılgın temposunu yakalıyor. Sinemalarda 30 Ekim 2024'te gösterilecek.
