Anlayacağınız üzere, Paris meydanları ister Place Vendôme gibi siyasi düzeyde olsun, ister Place de l'Hôtel de Ville ve birçok idam gibi adli düzeyde olsun, her zaman ülke tarihiyle yakından bağlantılı olmuştur. İşte bu kurala istisna teşkil etmeyen bir başka meydan: 1. ve 2. bölgelerin sınırında yer alan Place des Victoires.
Place Vendôme gibi Place des Victoires da 14. Louis ve askeri zaferlerine bir övgü olarak yaratılmıştır. Fikir, kralın ünlü bir saray mensubu olan mareşal ve La Feuillade dükünden gelmiştir. Heykeltıraş Martin Desjardins'i 1678'deki Nijmegen zaferini kutlamak üzere Louis XIV'ün heybetli, muzaffer bir bronz heykelini yapmakla görevlendirdi. La Feuillade bu iş için en az 7 milyon pound harcadı. Kral çok sevinmişti ama mareşal yıkılmıştı.
La Feuillade, Güneş Kral heykelinin yanı sıra ünlü mimar Jules Hardouin-Mansart 'ı heykele ev sahipliği yapacak bir meydan inşa etmesi için görevlendirdi: Place des Victoires. Bu, klasik şehir planlaması tarihindeki ilk dairesel meydandı! Hardouin-Mansart'ın şehir planlaması çok katıydı ve mülk sahipleri belirli standartlara uygun simetrik binalar inşa etmek zorundaydı: yüksek tavanlı bir birinci kat, mansart çatılı bir üçüncü kat vb. Place des Victoires nihayet 1686 yılında açıldı.
Bu güzel meydanda gezinirken, merkezdeki heykelin 14. Louis'nin tam boy bir figürü değil, Güneş Kralı'nın at sırtındaki başka bir heykeli olduğunu fark edeceksiniz. Aslında orijinal heykel, 1792'deki Fransız Devrimi sırasında kentin diğer pek çok değeri gibi yıkılmıştır. Devrimciler onun yerine, 10 Ağustos 1792'de ölen asker arkadaşlarının isimlerini taşıyan ahşap bir piramit inşa ettiler.
İktidara geldikten sonra Louis XVIII, heykeltıraş François-Joseph Bosio'ya bu kez şaha kalkmış bir atın üzerinde gururla duran yeni bir Louis XIV heykeli yaptırdı. Bu heykel 1822'de açıldı ve bugün hala görebileceğiniz heykeldir!
O andan itibaren Fransa kralları gömüldü ve Place des Victoires, Place Vendôme gibi, haute-couture ve moda tasarımcılarına adanmış bir yer haline geldi!