Paris, Parislilerin dinlenebileceği ve aynı zamanda doğanın tadını çıkarabileceği çok sayıda yeşil alana sahiptir. Elbette tarih severler için Jardin du Luxembourg, romantikler için Parc Monceau ve biraz yükseklik için Parc des Buttes-Chaumont bulunmaktadır.
Daha güneyde Parc de Bercy yer almaktadır.Paris'teki Accor Arena'nın hemen arkasında yer alan Parc de Bercy, bölge sakinlerine 14 hektarlık güzel bir yeşil alan sunmaktadır. 1993 yılında oluşturulan ve üç bahçeden oluşan alan, düzenli ziyaretçilere ve meraklılara doğa ve kültürün güzel bir karışımını sunmaktadır.
Eğer Paris'teki bu parkın ara sokaklarında dolaştıysanız, birkaç büyük bronz heykelle yüz yüze gelmiş olabilirsiniz. Seine Nehri tarafındaki çimenlik alanda, merdivenlerin tepesi ile Simone de Beauvoir yaya köprüsü arasında sergilenen bu bronz eserler Rachid Khimoune'a aittir. 21. yüzyıla girişimizi kutlamak üzere 2001 yılında açılan bu etkileyici heykeller bizi dünya çapında fantastik bir yolculuğa çıkarıyor!
Kısaca "Dünya Çocukları " olarak adlandırılan bu çocuk heykelleri, dünyanın çeşitli ülkelerinin kültürlerinden esinlenerek tasarlanmıştır. Bunlar arasında İspanya'dan Marie-Carmen, İtalya'dan Enzo, Fas'tan Mohammed, Meksika'dan Felipe, New York'tan Jim ve Brezilya'dan Antonio yer alıyor. Sonuçta bu 21 ayrı heykel, hem özgün hem de eğlenceli bir anıtsal enstalasyon ortaya çıkarıyor.
1953 yılında Decazeville, Aveyron'da doğan Rachid Khimoune, 1974 yılında École supérieure des Beaux-Arts de Paris'ten mezun oldu. Başlangıçta resimden etkilenen Khimoune, sonunda heykele yöneldi ve bir dizi ödül kazandı. 1980 yılında Prix de la Fondation de France'a layık görüldü. Ayrıca 2002 yılında Chevalier des Arts et Lettres ve 2007 yılında Chevalier de la Légion d'Honneur unvanlarını almıştır.
Sanatçının web sitesinde açıkladığı gibi, 'Les Enfants du Monde ' dünyanın dört bir yanına dağılmış kaldırım taşları, rögar kapakları ve kırık zift kalıplarından oluşturuldu. Açılışa yerleştirilen plakette"Dünyadaki tüm asfaltın aynı göründüğünü düşünebilirsiniz, ancak bir şehirden diğerine, ağaç ızgaraları ve rögar kapakları, cildinizdeki bir dövme gibi, şehrin kimliğini ve hatta tarihinizi ortaya çıkaran ayırt edici özelliklerdir" yazıyor. Sanatçının dünyanın dört bir yanında ziyaret ettiği şehirlerin kentsel mekânlarından aldığı unsur ve motifleri kullanan bu heykeller, tüm bu kültürler arasında evrensel bir bağ kuruyor.