Olimpiyat Oyunları sırasında fotoğraf çekmek çok güzel, ancak bu değerli anları resimle ölümsüzleştirmek daha da güzel... Zaten Uluslararası Voleybol Federasyonu 'nun Eyfel Kulesi'nin dibindeki plaj voleybolu maçları için İngiliz ressam Peter Spens ' e verdiği görev de buydu. Eyfel Kulesi 'ne bakan tribünlerin tepesine yerleştirilen İngiliz ressam, bu eşsiz anları kendi tarzıyla tuvalinde ölümsüzleştirdi.
Peter Spens acemi değil. Daha önce Londra 2012 ve Rio 2016 Oyunlarında da yer alan sanatçı, bu kez yeteneğini Paris'in kalbine taşıyor. "Bu resmi bitirmem 14 günümü alacak " diyen Spens, Eyfel Kulesi'nin bulunduğu olağanüstü alanın yarattığı zorluğun farkında. Seyirciler, stadyumun kuytu köşeleri, yeşillikler ve hatta Eyfel Kulesi 'nin arka planındaki Place du Trocadéro, her detayın önemli olduğu resimlerinde kendilerine yer buluyor.
Turner ve Monet gibi ustalardan ilham alan, fırçaları ve panama şapkasıyla kumda ve stadyum çevresinde olup bitenleri dikkatle gözlemleyen Peter Spens'in eşsiz bir açıdan yakaladığı bir sahne. 16 yaşından beri dünyanın dört bir yanında kent ve spor manzaraları resmediyor ve tasvir etmeyi sevdiği spora karşı bir tutku geliştiriyor. SkiActu 'ya "Empresyonizmin doğduğu yerde resim yapacak kadar şanslıyım " diyor. Hatta 2026 ' da Milano ve Cortina d'Ampezzo' daki Kış Oyunlarını resmederek etkileyici kariyerine yeni bir sayfa eklemeyi hayal ediyor.
Sanatçı bu arada Paris'teki titiz çalışmalarını sürdürüyor, kalabalığın enerjisini ve alanın güzelliğini yakalıyor. Hedefi ne mi? Bu anıtsal tabloyu yarışmaların sondan bir önceki günü olan 10 Ağustos'a (ve plaj voleybolu etkinliklerinin son gününe) yetiştirmek. Bu, Olimpiyat Oyunlarını deneyimlemenin, her anı unutulmaz bir anıya dönüştürmenin başka bir yolu. Nihai sonucu görmek için sabırsızlanıyorum!