Başkentin 2. bölgesinde ılık bir Kaliforniya esintisi esiyor. Cali Sisters, Capucine ve Juliette Vigand tarafından hayal edilen ve günün her saatinde Kaliforniya'yı ön plana çıkaran gurme bir adres.
Café Louise, hem Parislileri hem de turistleri Saint-Germain-des-Prés bölgesine çeken çağdaş bir brasserie'dir. Bu restoran günün her saatinde %100 ev yapımı menüsüyle Fransız spesiyaliteleri ve rahat yiyecekler sunmaktadır.
Louis Vins yerini şef Wilfried Romain'in başka yerlerden esintiler taşıyan bistronomik restoranı LAVA'ya bırakıyor. Eksantrik ve açıkçası cazip bir masa.
Falafel sandviçten daha az bilinen sabich'in onu kıskandıracak hiçbir yanı yok! Bastille yakınlarındaki La Sabicherie'de ve artık SoPi'de de yiyebilirsiniz!
La Nouvelle Garde ailesinde, renkli bir dekora ve arkadaş grupları ile yerel ailelerin bir araya geldiği bir kış bahçesine sahip büyük bir bistro olan Brasserie Martin'i soruyoruz.
Büyük Fransız klasiklerine kendi yorumunu katan Brasserie des Arts, Saint-Germain-des-Prés bölgesinde bir kurum haline gelmeye hazırlanıyor. Özenli servisiyle gerçek bir Paris brasserie'si!
8'inci bölgede yer alan 5 yıldızlı şık bir otel olan Marignan Champs-Elysées'nin zemin katında bulunan Ma Dame restoran, Japon şef Makoto Nakada ve pasta şefi Eri Hazama tarafından hazırlanan hassas bistronomik yemekler sunmaktadır.
Basis, Belleville'i fethettikten sonra Paris'te yeni bir adres açıyor ve kebap sanatında ustalaşmış bir başka bölgeyi ele alıyor: Strasbourg Saint-Denis. İyi kebaplar için aynı tutkuyla!
Öğle yemeğinde bir bistro, akşamları bir şarap mahzeni ve hem öğle hem de akşam yemeklerinde neşeyle kadeh kaldırmak için sade skittles: Père Lachaise'den sadece bir taş atımı uzaklıktaki Culinaries restoranı Yard'da doğru yerdesiniz.
Geleneksel İtalyan yemeklerinin tadını çıkarmak için Alp sınırını geçmenize gerek yok: Madonna'da hem yemekler hem de atmosfer en iyi Milano brasserie'lerini anımsatıyor.
Henüz yeni açılmış olan Riviera Fuga yüzen restoran, İtalyan ve Japon etkilerini birleştiren mutfağıyla Seine Nehri kıyısında şimdiden sağlam bir demirbaş haline geldi.
Saint-Germain-des-Prés'de pastoral bir avluda özenle saklanmış olan Brasserie des Prés, uygun fiyatlı olduğu kadar keyifli ve büyüleyici, bölgede gidilecek yerdir.
Brasserie Au Pied de Cochon, gece ya da gündüz, geleneksel ve cömert Fransız mutfağıyla hem Parislileri hem de turistleri memnun ediyor. Hayatınızda en az bir kez denemeniz gereken efsanevi bir adres.